İçeriğe geç

Güven Hastanesi hangi semtte ?

Güven Hastanesi Hangi Semtte? Güvenin Mekânı, Gücün Sembolleri

Güç, Mekân ve İdeolojinin Kesişim Noktası

Bir siyaset bilimci olarak şehirlerin sadece beton ve asfalttan ibaret olmadığını bilirim. Her cadde, her bina, her hastane; güç ilişkilerinin, ideolojilerin ve toplumsal düzenin mekânsal izdüşümüdür. Güven Hastanesi bu anlamda yalnızca bir sağlık kurumu değil; Türkiye’de modernliğin, iktidarın ve vatandaşlık bilincinin iç içe geçtiği bir semboldür. “Güven” isminin bile devletle, aidiyetle ve toplumsal kontrolle kurduğu bağ, başlı başına siyasal bir göndermedir.

Güven Hastanesi Hangi Semtte?

Ankara’nın kalbinde, Kavaklıdere semtinde yer alan Güven Hastanesi; diplomatik misyonlara, devlet dairelerine ve bürokrasinin merkezine olan yakınlığıyla dikkat çeker. Bu coğrafi konum, aslında sağlık hizmeti üzerinden kurulan bir güç haritasını da yansıtır. Kavaklıdere, Cumhuriyet’in modernleşme projesinin mekânsal temsillerinden biridir; burada sağlık, güvenlik ve düzenin iç içe geçtiği bir yapı görürüz. Peki, bu mekân seçimi sadece rastlantı mıdır, yoksa bir iktidar stratejisinin parçası mı?

Sağlık Kurumları ve İktidarın Görünmez Eli

Devletin ve özel sektörün kesişiminde yer alan büyük hastaneler, sadece hastalıkları değil, aynı zamanda toplumun düzenini de tedavi etmeye girişirler. İktidarın “güven” üzerinden inşa ettiği bu yapı, vatandaşın bedeniyle kurduğu ilişkiyi belirler. Güven Hastanesi’nin bulunduğu semt, Ankara’nın elit tabakalarına ve karar vericilerine yakınlığı sayesinde bir tür “iktidar koridoru” işlevi görür. Sağlık hizmeti burada bir kamusal hak olmaktan ziyade, bir statü göstergesine dönüşür.

Peki vatandaş burada sadece hasta mıdır, yoksa sistemin yeniden üretiminde rol alan bir özne midir?

Kadınların Demokratik Katılımı, Erkeklerin Stratejik Gücü

Siyaset bilimi perspektifinden bakıldığında, sağlık kurumları toplumsal cinsiyetin de yeniden üretildiği alanlardır. Erkekler için bu mekânlar genellikle stratejik kararların alındığı, kontrolün ve otoritenin hissedildiği alanlardır. Kadınlar içinse hastaneler, dayanışma, paylaşım ve katılımın mekânıdır.

Güven Hastanesi’nin “kadın doğum” ve “psikiyatri” gibi alanlarda toplumla kurduğu ilişki, kadınların kamusal alanda kendini ifade etme biçimlerini şekillendirir. Kadın hasta, çoğu zaman pasif bir nesne değil, toplumsal değişimin potansiyel aktörüdür. Erkek egemen düzenin temsilcileri olan karar vericilerle, kadınların bedensel özerkliği arasındaki gerilim burada en görünür hâlini alır.

Vatandaşlık, Mekân ve İdeolojik Konumlanma

Bir hastanenin konumu, aslında bir ideolojinin mekânsal tezahürüdür. Güven Hastanesi’nin Kavaklıdere’de yükselmesi, “güvenli, düzenli ve elit” bir vatandaşlık anlayışını temsil eder. Bu durum, Türkiye’nin merkez-çevre ilişkisinde de derin bir metafor yaratır: Merkezde sağlık, çevrede bekleyiş… Peki, toplumun bütün kesimleri için “güven” aynı anlama mı gelir?

Vatandaşın devletle kurduğu ilişkinin mekânı olan hastaneler, aynı zamanda gözetimin, kontrolün ve rızanın üretildiği alanlardır. Modern devlet, Michel Foucault’nun deyimiyle, “biyopolitika” üzerinden bedeni yönetirken, hastaneler bu politikanın en rafine araçları hâline gelir.

Bir Semt, Bir Sembol

Güven Hastanesi’nin bulunduğu Kavaklıdere, sadece bir adres değil; Cumhuriyet’in rasyonel, laik ve modern yüzünün temsili olarak okunabilir. Ancak bu temsiliyet, aynı zamanda dışlayıcıdır. Kentin periferisinde yaşayan, sağlık hizmetine erişimi kısıtlı bireyler için “güven” kelimesi aynı sıcaklıkta yankılanmaz. Burada siyaset bilimi bize şunu hatırlatır: Mekânlar nötr değildir, her biri bir ideolojinin sessiz taşıyıcısıdır.

Sonuç: Güven, Güç ve Vatandaşlık Arasında

Güven Hastanesi hangi semtte sorusu, aslında daha derin bir soruya dönüşür: “Güven kimin için, nerede ve neye hizmet eder?” Güven Hastanesi, Ankara’nın kalbinde bir sağlık merkezi olmaktan öte, iktidarın ve vatandaşlığın mekânsal bir yansımasıdır. Kadınların dayanışma alanı, erkeklerin stratejik mekânı, devletin görünmez ideolojik uzantısıdır.

Bu soruyu sormak, sadece bir semti değil, bir düzeni anlamaktır.

Peki sizce, güven gerçekten bir hak mı, yoksa iktidarın bir armağanı mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
prop money