Jalon Nasıl Tutulur? Bir Anın İzinde
Kayseri’de, kışın o soğuk sabahlarından birinde, her şeyin sessiz olduğu bir an vardı. Kar yağıyor, sokaklar bembeyaz, her şey temiz, her şey saf… Ama içimde bir şeyler vardı, bir tür huzursuzluk, belki de cevaplanması gereken bir soru. Jalon nasıl tutulur? diye düşündüm. Bunu o kadar basit bir şey olarak görmüştüm ki, aslında hiç düşünmemiştim; ama bir anda hayatımın bir parçası haline geldi. Gerçekten nasıl tutuluyordu o şey? Bunu keşfedeceğim anın peşinden gitmeye başladım. O anki duygu, belki de hayatımda hiç yaşamadığım bir duyguydu. Bu yazıyı yazarken, o anı yeniden yaşamak istiyorum. Çünkü o, sadece bir fiziksel hareketin ötesindeydi.
Bir Adım, Bir Hedef
Sabahın erken saatlerinde, eski evin arka bahçesinde bir çalışma yapmam gerekti. Bahçeye çıktım, üstümü kalınca giydim, ve o eski jalonu almak için elimi uzattım. Evet, işin temeli buydu; ama işin asıl kısmı, jalonu nasıl tutmam gerektiğini tam anlamıyla bilmemekti. Çünkü bir şeyleri doğru yapmak, doğru şekilde hissetmek anlamına geliyordu. O an, sadece bir aracı değil, içimdeki o kaybolmuş hissi de tutmam gerektiğini fark ettim. Bunu yapmanın yollarını arayarak, bazen hayatta sadece ne yapman gerektiğini bilmek yetmez, bir de o anı hissetmen gerekir.
Jalonun tutuşu bana, bir hedefe yaklaşmak gibi gelmişti. İleriye doğru attığım her adım, belki de beni o sonuca, hedefe yaklaştırıyordu ama ne kadar dikkatli olursam olayın o kadar düzgün sonuçlanacağına inanıyordum. Elim biraz titriyordu, sanki jaluoyu tutmak bir tür sınav gibiydi. Kendi içimdeki güçle, hareketi yaparken yalnızca dışarıya bakmıyordum, içimi gözlüyordum.
Hata Yapmak Korkusu
Jalon biraz daha uzakta, onu tuttuğumda ellerim kayıyordu. “Ya yanlış tutarsam?” diye içimden geçirdim. Bunu yapmam gerektiğini biliyordum ama yapabilmek için bir yanda korku, diğer yanda umut vardı. Korku, aslında her şeyin doğru olmasını isteyen bir duygu, ya da belki de her şeyin yanlış olmasından korkan bir düşünce. Jalon, ilk başta sadece basit bir araçtı ama ellerimde bir güç oluyordu. Tutuşum, bana belki de her şeyin doğru olacağına dair bir güven veriyordu. Ama işin içinde şüphe vardı. Bir de şöyle bir şey var: Jalon tutulmadan önce, ya da o ilk adım atılmadan önceki his, gerçekten çok yoğun. Hani, bir şeyin başlamadan önce ne kadar ağır ve zorlayıcı olduğunu hiç düşündünüz mü? O başlama anı… İşte, bu da öyle bir an.
Beni en çok korkutan şey, yanlış tutarsam kayıp bir şeyin olacağıydı. Ama biraz cesaret, biraz da dikkatle, “bu işin altından kalkabilirim” dediğimde, aslında her şeyin tam da olması gereken gibi olacağını fark ettim. Gerçekten, bazen o korku, her şeyi daha net görmeme sebep oldu.
Tuttuğumda Hissettiğim Güç
Bir süre sonra, sonunda o jalonu düzgün şekilde tutmayı başardım. Ama bu sadece fiziksel bir başarı değil, içimdeki duygusal yükün biraz dağılmasıydı. O kadar çok korkmuştum ki, tutarken her şeyin elimden kayıp gideceğinden… Ama şimdi, o korku yerini biraz rahatlamaya bırakmıştı. Bir şeyin doğru yapılması, ona dair doğru hisleri barındırması, o kadar basitti aslında.
İlk başta, sanki bu kadar basit bir şeyin anlamı var mı diye düşündüm ama bir süre sonra fark ettim ki, bu basit şeyin içinde benim geçmişim, o küçük ama önemli korkularım, umutlarım vardı. O jalonu tutmak, içimdeki cesareti, gücü bulmak gibi bir şeydi. Ve şu an bu yazıyı yazarken, gerçekten o anı hissediyorum. Elimde tuttuğum şey, sadece bir araba jantı, bir metal parçası değil. O an, sadece fiziksel bir hareket değil, bir tür içsel yolculuktu.
Sonuç: Tutmak, Hissetmek
Jalon nasıl tutulur? Sorusu basit gibi görünse de, aslında her şeyin içinde bir derinlik vardı. Bazen basit gibi görünen şeyler, içinde daha büyük anlamlar taşır. O an, sadece bir aracı tutmak değil, aynı zamanda geçmişin korkularını, kaygılarını ve umutlarını da tutmakla ilgiliydi. Tutmak, aslında bir şeyin anlamını içselleştirmek demekti. Bazen bir tüy kadar hafif, bazen de taş kadar ağır olan bu yolculukta, jalon sadece bir araçtı. Gerçekten önemli olan, onunla ne hissettiğimizdi.
Şu an tekrar dışarı bakarken, içimde hala o tutma hissi var. Jalon nasıl tutulur, bu bana bir sorudan çok, hayatın nasıl tutmam gerektiğine dair bir hatırlatma gibi geldi.